Uzun süreler devam eden ve hızlı sonuçlanmayan mahkeme/dava/yargılama süreçleri hakkında bu davanın belirli bir sürede sonuçlanmaması ve uzun sürmesi dolayısıyla tazminat alma hakkı bulunmaktadır. Aşağıda ayrıntılarına yer verileceği üzere bu tazminatı hak edebilmek için doğrudan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapmak gerekmektedir. Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermesi durumunda kişiler manevi tazminat almaya hak kazanacaktır.

Ülkemizde davaların uzun sürmesi hem Bakanlığın hem de yargı teşkilatının gündeminden düşmeyen bir konu olarak güncelliğini korumaktadır. Bu konuda hâlihazırda birçok düzenleme ve çalışma yapılmıştır ve yapılmaya devam edilmektedir. Bu konudaki mağduriyetler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesinin çok sayıda kararına konu edilmiştir.

Davaların uzaması nedeniyle maddi ve manevi zararı bulunan kişiler için Anayasa Mahkemesi şartları taşıyan başvurular hakkında tazminat kararı vererek bu mağduriyetleri bir nebze olsun gidermeye çalışmaktadır.

 

1- Makul Sürede Yargılanma Hakkı Nedir?

Adil yargılanma hakkının içinde yer alan haklardan biri olan makul sürede yargılanma hakkı, ulusal ve uluslararası düzenlemeler ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesinin çok sayıda kararına konu edilen davaların mümkün olan en kısa sürede neticelendirilmesini amaçlayan temel bir insan hakkıdır. Yani davası olan bir vatandaşın mahkemede görülen davasının en kısa sürede sonuçlanması demektir. Eğer bu dava olması gerekenden fazla bir zaman sürdüyse burada makul sürede yargılanma hakkı ihlal edilmiş demektir.

 

2- Makul Sürede Yargılanma Hakkına Yer Veren Hükümler Nelerdir?

Bu hak ile ilgili düzenlemeler başta Anayasamız ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere birçok mevzuatta kendine yer bulmuştur.

İlk olarak, adil yargılanma hakkına ilişkin temel madde, Anayasamızın 36 ncı maddesinde yer verilen “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” düzenlemesidir. Adil yargılanma hakkının bir görünümü olan makul sürede yargılanma hakkı ise Anayasamızın 141 inci maddesinin dördüncü fıkrasında “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.” şeklinde açıkça düzenlenmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) adil yargılanma hakkı başlıklı 6 ncı maddesinde adil yargılama kavramına dair hak ve ilkelerin bir kısmı açıkça belirtilirken bazıları ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yorumlarıyla geliştirilmiştir. Bu bağlamda, makul sürede yargılanma hakkı, maddenin birinci fıkrasında açıkça zikredilen ve adil yargılanma hakkını oluşturan temel haklardan biridir. AİHS’e göre, herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, aleni ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir.

 Benzer şekilde, görülmekte olan davaların en kısa sürede sonuçlandırılmasına yönelik iç hukukumuzda da çeşitli düzenlemeler yer almaktadır. Hem ceza davalarında hem hukuk davalarında hem de idari davalarda mahkemelerin hızlı bir şekilde adilane sonuçlanması için kanunlara hükümler konulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Usul ekonomisi ilkesi” başlıklı 30 uncu maddesinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun(CMK) 190 ıncı maddesinde ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinde bu düzenlemeleri görmek mümkündür.

 

 3- Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlaline Yönelik Yapılacak Başvuru Yolu Nedir?

Davasının uzun sürdüğünü ve bu nedenle maddi ve manevi olarak yıprandığını düşünen her gerçek veya tüzel kişi bireysel başvuru yol ile Anayasa Mahkemesine müracaat edebilecektir. Kendisi tarafından bizzat veya bir avukat aracılığıyla Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru formu doldurulmak suretiyle süresi içinde başvuru yapılabilir. Ancak bireysel başvuru formunu eksiksiz bir şekilde doldurmak uzmanlık gerekmektedir. Aksi takdirde başvuru incelenmeden reddedilebilir.

 

4- Yapılan Başvuruların Kabul Edilebilirliğine ilişkin Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru şartları nelerdir?

  • Başvurunun Süresi İçinde Yapılması
  • Bireysel başvuru formunun kuralına uygun şekilde eksiksiz doldurulması
  • Başvurunun zaman, kişi, konu ve yer bakımından Kanuna uygun olması
  • Anayasa Mahkemesine başvuru yapmadan önce olağan diğer iç başvuru yollarının tüketilmiş olması

 

5- Makul Sürenin Tespitinde Gözetilen Kriterler

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) sekiz yıl ve üzerindeki süreleri neredeyse her zaman makul sürede yargılanma hakkının ihlali saymaktadır. Bununla birlikte, özel şartları nedeniyle altı ve yedi yıllık bazı yargılamaları makul sürede gören mahkeme yine özel şartları nedeniyle iki yıllık süreyi dahi makul süreye aykırı bulabilmektedir. Anayasa Mahkemesi de bazı idari davalarda 5 yıllık süreye ihlal kararı vererek tazminat ödemiştir. Benzer şekilde Sulh Hukuk Mahkemesinde 2 yıl süren bir dava için yargılama uzun sürdü diye tazminat ödenmesi kararı vermiştir. Dolayısıyla her davanın kendi özellikleri çerçevesinde değerlendirildiği anlaşılmaktadır.

Kısaca şu başlıklara bakılarak karar verildiğini söylemek mümkündür:

  • Davanın Karmaşıklığı
  • Başvurucunun bu uzamada kusurunun olup olmadığı
  • Yetkili Makamların Tutumu (Kusurunun olup olmadığı)
  • Yapısal Sorunlar
  • Başvurucunun Davanın Hızla Sonuçlandırılmasındaki Menfaatinin Niteliği

 

6- Makul Sürenin Hesaplanmasında Esas Alınacak Tarihler

  • Ceza Davalarında:

    Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına göre, ceza davalarında makul sürenin başlangıç tarihi, kişiye suç isnadının resmen bildirildiği tarih veya herhangi bir bildirim yoksa kişinin isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı gibi bir takım tedbirlerin uygulandığı andır. Sürenin bitimi ise temyiz incelemesi de dâhil olmak üzere yargılamanın sona erdiği tarihtir. Yargılamanın devam ettiği davalar açısından ise makul sürenin hesaplanmasında esas alınacak son tarih, Anayasa Mahkemesinin başvuru hakkında kararını verdiği tarihtir.

  • Hukuk Davalarında ve İdari Davalarda:

    Hukuk ve idari yargı uyuşmazlıklarına ilişkin makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı kural olarak davanın mahkemeye getirildiği tarihtir. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir. Yine yargılamanın devam ettiği davalar açısından ise makul sürenin hesaplanmasında esas alınacak son tarih, Anayasa Mahkemesinin başvuru hakkında kararını verdiği tarihtir.

 

7- Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlali Nedeniyle Verilen Tazminat Kararları

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Devletin sorumluluğundan kaynaklanan zararlar Anayasa gereğince tazmin edilmektedir. Yargısal faaliyet ve kararlardan kaynaklanan maddi veya manevi nitelikteki zararların devletçe giderilmesi gerekmektedir. Nitekim makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine yönelik bireysel başvurular neticesinde Anayasa Mahkemesince verilecek ihlal ve tazminat kararları da devletin yargısal faaliyetlerinden kaynaklı sorumluluğunun bir örneğidir.

Makul sürede yargılanma hakkının ihlalinde meydana gelen zararın genel olarak manevi nitelikte olduğunu söylemek gerekir. Anayasa Mahkemesince bu manevi zararın tazmini, mağdurun talebine bağlı olarak, manevi tazminata hükmedilmesiyle sağlanmaktadır. Örneğin;  – 12 yıl altı 6 ay süren marka tescilinin iptali davası ile markaya vaki tecavüzün önlenmesi ve manevi tazminat istemli davada 19.600 TL,

– hakaret suçundan yapılan ve 5 yıl 7 ay süren ceza yargılaması nedeniyle 6.000 TL,

– 11 yıl 9 ay süren tapu iptali ve tescil davasında 10.000 TL,

– 7 yıl 3 ay süren ve atama işlemi nedeniyle açılan iptal ve tam yargı davasında 7.200 TL,

–  9 yıl 6 ay süren ceza davasında 14.000 TL,

– 10 yıl 6 ay süren ve iki davacıyı içeren idari davada 24.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.

Bu miktarlar yıllara ve yargılamanın durumuna göre farklılık arzetmektedir.

Eğer siz de davanızın uzun sürdüğünü ve bu uzun yargılamanın maddi ve manevi olarak size zarar verdiğini düşünüyorsanız başvuru için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Aşağıda bir müvekkilimizin idari davasının uzun sürmesi sebebiyle yaptığımız başvuru sonrası Anayasa Mahkemesince verilen tazminat kararına verdik.

MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKININ İHLALİ SEBEBİYLE TAZMİNAT KARARI

 

CategoryAdvice, Hukuk
Yorum Yazın:

*

Your email address will not be published.

Bize sorun
Size yardımcı olmak için buradayız
Merhaba! Nasıl yardımcı olabiliriz...
Call Now Button