Kira Sözleşmesi Avukatı | ASG Hukuk ve Danışmanlık Bürosu sözleşmeler hukuku ile ilgili siz değerli müvekkillerimize en iyi hizmeti vermek için çalışmaktadır. Sözleşme hukuku avukatı birimimizde çalışan uzman sözleşme hukuku avukatlarımız tüm davalarınızda çözüm alabilmeniz amacıyla hizmet vermektedir. Sözleşme hukukunda uzman ve deneyimli avukatlarımız ile yapacağınız anlaşma sonrasında davalarınız özenle takip edilmektedir.
Kira Sözleşmesi/ Kira Sözleşmesi Avukatı
Kira Sözleşmesi 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu ile ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Kira sözleşmesinin farklı türleri bulunmakla birlikte genel olarak kira sözleşmesi, kiraya verenin, bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte bu şeyden yararlanılmasını bir bedel karşılığında kiracıya bıraktığı bir sözleşmedir. Kira sözleşmesi, konut ve çatılı işyeri kirası sözleşmesi ve ürün kirası sözleşmesi olmak üzere iki türe ayrılmıştır. TBK’nın 299-338.maddeleri ile kira sözleşmesinin tüm türlerine uygulanabilecek genel nitelikte hükümler düzenlenmiştir.
Kiracının asli edimi olan bedel ödeme borcu, sözleşme süresince devam eder. Tarafların yükümlülükleri zamana yayılmış olduğu için, kira sözleşmesi niteliği itibariyle sürekli bir sözleşmedir. Kiracının sürekli ücret ödeme borcu ve mücbir sebep dolayısıyla aşırı ifa güçlüğüne uğraması mümkündür. Özellikle işyeri kiracılarının bu dönemde yararlanması gereken hukuki imkâna değinilecektir.
İşyeri Kira Hukuku
AVM, dükkân ve her türlü işyerinin, devlet tarafından alınan önlemlerle tedbiren yahut korku, panik haliyle kendiliğinden boşalması hali mücbir (olağanüstü) sebeptir. Alınan tedbirler ve salgın sebebiyle işyerlerinin geliri azalmış; işyerleri giderlerini karşılayamaz olmuştur. Dolayısıyla kiracıların normal dönemde ödediği kira bedelinin, salgının ortaya çıkışı sonrası aynı şekilde ödenmesi aşırı zor veya duruma göre imkânsız kabul edilebilir. Bu durumda, sözleşmenin yapıldığı andaki şekliyle korunması aşırı zorluk oluşturabilir. Sözleşmelerin yapıldığı andaki şekliyle uygulanması, sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği olmakla birlikte; mücbir sebebin ortaya çıkışı ile uygulanabilecek farklı yollar vardır.
26.03.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un[1] “Geçici Madde 2” hükmüne göre,
“1/3/2020 tarihinden 30/6/2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira bedelinin ödenememesi kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmaz.”
Yeni düzenleme, yalnız işyeri kira bedelleri açısından uygulanacaktır. Hüküm, çatılı-çatısız işyeri ayrımı olmaksızın bütün işyeri kira sözleşmelerinde uygulama alanı bulacaktır. İşyeri kira sözleşmeleri haricinde kalan diğer kira sözleşmelerinde kira bedelinin belirlenen süre içinde ödenmemesi konusunda mevcut düzenlemede bir değişiklik bulunmamaktadır. Diğer kira sözleşmeleri bakımından farklı yollar izlenebilir.
Yukarıda yer verilen yeni düzenleme, kira bedellerinin ödenmesine ilişkin bir muafiyet getirmeyip kira bedellerinin ödenmemesi durumunun (kiracının kira bedellerini ödemede temerrüdü halinde) fesih ya da tahliye sebebi olmayacağına ilişkindir. Dolayısıyla kiracının belirlenen süre içinde kira bedelini ödeme borcu devam edecektir. Burada dikkat edilmesi gereken, devam eden sözleşme uyarınca işyeri kira borçlarının ödenmesi halinde, hakları saklı tutacak şekilde ihtirazı kayıt düşülmesidir.
Ankara’da bulunan ASG Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, alanında uzman sözleşme hukuku avukatı ile sözleşmeler hukuku uyuşmazlık ve davalarında da danışanlarının ve müvekkillerinin yanında yer almaktadır. Dava süreçlerinin profesyonellerle birlikte yürütülmesi hak kayıplarının önüne geçmekte, süreçlerin sağlıklı ve en avantajlı şekilde sonuçlandırılmasına yardımcı olmaktadır.